Cumartesi, Haziran 30

Baş(lık)tan söyliyim saçmaladım

Yasal Uyarı: Kabuk bağlayan yaramı soydum. Hayvan gibi kaşınıyo şu an. Duş almam lazımdı almadım. Sevgilim mesaj atmıyo. Öyle bi psikolojideyim sayfayı hemen kapatıp.. kaçarak uzaklaşabilirsin!!!



Her neyse. Karabükten çok sıkıldım ben. İnsanların yobazlığından, bu ortamdan fena halde sıkıldım. Tatile henüz gidememiş herkes bu psikolojide biliyorum. Ama ne bilim.

Neyse dün ilk defa tenis oynadım ben. Nadal niçün backhand de zorlanıyor acaba diye düşünüyodum. 1 saat boyunca kortta topu ıskalayınca.. DÜŞÜNEMEDİ'm. Ve şu an kolum nasıl et kesiği düşünün. Tutuldum valla.

Et kesiği ne ya? Dediğinizi duyar gibiyim. Annem ve kendine has sözleri sayın seyirciler!! O kadar çok arkadaşlarımın bilmediği saçma sapan kelime guruplarına maruz kalıyorum ki. Aklıma gelseydi şimdi yazcaktım hemen. (İç ses: aman iyiki anlattın merve, çok komikliklilkliii çok gülünçlüklüklüüğ)


Onu bırakın. Yazın son günü(31 ağustos) sevgilimle tam 1 yıl olcak. Bi an önce olsun isteyemiyo insan. Yazın bittiği gün ya:( Ne dandik tarihtir yareppim. AŞKIM OKUYOSAN SENİ SEVİYORUM.

Burda görüldüğü üzre kafamda 1001 tane tilki dolanıyo. "Oh Land" çok kötüymiş bu arada. Karşıma çıkıp duruyo da bu ara. Bi de şey ya Happy Endings diye bi dizi var izlediğim. Pek adının geçtiğini görmemiştim. Bu ara twitterda falan konuşulur oldu. (Ne anlatıyosun merve ya!!!!! iç ses:online)


Bi de sevgililerin fotoğraflarını gördükçe O'nu özlemem olayı var. Fena bişey.

    Ya şunu izleyin derim harika:D:D:DD:D

Sonuna kadar okuyan insanla evlenebilirim.

Cuma, Haziran 15

twitter felsefesi

2buçuk yıldır twitter kullanıyorum. 5bin500 tweetim var. 290 takipçim. 300 kişiyi takip ediyorum.

İnternet alemi çok tuhaf yer. Ben kendi profilimde aşağılara doğru indikçe içim rahat oluyo ya böyle. Ne biliyim saçmalıyorum bazen ama çok salak noklara barnah basmışlığım var yani. Otu boku yazmıyorum günlük gibi kullanmıyorum. Evet orjinal şeyler yazmaya çabalıyorum. Ve hani kendim gibi birini bulsam takip etsem her hafta FF veririm yahu. -kendini beğenmişliğin dibine vurmuş gibi dursam da gerçekten böyle-


Gel gör ki öyle yazamayan tanıdıklarım var ki. Benden çok takipçileri var. Lan kız hayatını yazıyo sıçsa yazıyo nesini takip ediyosunuz. Tamam bak valla edin takip canım benim mutlu olun ama bana bi anlatın nerede yanlış yapıyorum yea. Dakika başı sıkıldımmm:( falan diye tweet mi atmalıyım? Kahbesiniz olum.

Bi de ilk 500 kişiyi takip edip takipçilerini artırıp sonra herkesi unfollow yapan tipler var. Afferin yavrum iyi bok yedin. Töbe ya. Hepinizi böyle karşıma dizip tarayasım geliyo hakkımı yiyonuz lan.

Koyuyo valla koyuyo kapatcam twitterı olan o olcak he. Keşke sevmeseydim bu kadar. Heves meves bırakmadınız adamda ya. Keşfedilemiyorum yeaani canımı sıkan o tatlım anlatabildim mi. Önümü kesiyosunuz.

Bi de şu tip arkadaşlarım var. Yeni twittera gelmiş, beni bulmuş takip etmiş. Aaa diyorum ayıp olmasın geri takip ediyim. Günler geçiyo.. Dayanılmaz hale geliyo susadım falan yazıyolar yea. Fenomen tweetlerini çalıp yazıyolar falan:( unfollow yapıyorum. Sonra 2 güne unfollow yapıyolar. Lan anlatamıyorum twitterda mantık o değil kuzum arkadaşlığımızı bitirmedim sadece kötü yazıyosuun!! Ona göre eminim ki fena aramız bozuldu.

Çok severek takip ettiğim twitterlar var  bi de. Geçen biri takipçi artırma sitesine girmiş bi anlık göründü sayfasında link çıktı. O da yapıyosa dedim.. Hayattan soğudum. Bu konuda da mı çok safım yarebbim ya.

Oh be rahatladım.

Çarşamba, Haziran 6

Gezi günlügü

  İstanbul harikuladeydi yahuu! Tabiki aşırı yorucuydu, bikaç pürüz insan da vardı ama hayatımın en güzel 3 günüydü. Şimdiden nasıl özledim orayı. Ve orada en yakın arkadaşımla olmak. Mükemmeldi herşey.

 İlk gün Maltepe üni'den çıkmadık. 4 saat tanıtım yapıldı. Sonra yemek yendi bi baktık akşam olmuş Kadıköye gittik. Moda, Üsküdar gezdik. Sonra Çamlıca'ya çıktık. Harika bi görüntü karşıladı bizi. Ordan aşağı indik Kız Kulesi manzaralı bi yere oturduk.(nereydi ora ya o.o)



 İlk gün böyleydi. Daha iyi fotoğraflar var ama alamadık henüz malesef. 

  İkinci gün çok dolu bi programdı. Önce Topkapı,Ayasofya,Yerebatan sarnıcı. Sonra Sultanahmet,Eyüp Sultan. Akşam Taksim.. Mutluluğumu düşünün. Sonra da yorgunluğumu.







       Üçüncü gün ise sabahın köründe Panaroma 1453ün önüne dikildik. Ordan Dolmabahçeye geçtik. Sonra Boğaz turuu.. Emiönünde balıkekmek. Sonra İstanbul forum vee.. Dönüş:(





Topkapı,Ayasofya,Yerebatan,Dolmabahçe,Panaroma.. hepsi birbirinden büyüleyiciydi. İstanbul'a bi kere daha hayran kaldım. Taksimin lafını etmedim daha. Dünyada hiç bir yere değişmem İstanbul'umuu!