Cuma, Eylül 28

Sen*

Seni sevmek gökyüzüne bakmak gibi. umut dolu.
Seni özlemek sonbaharda yapraklarımı dökmek gibi. hüzün dolu,ama büyüleyici.
Sana bakmak çölde su bulmak gibi.mutluluk verici.
Kalp atışlarını hissetmek yaşama sebebimi anlamak,hayatı sevmek gibi.
Sana güvenmek bi çocuğun anne-babasına duyduğu ihtiyaç, muhtaçlık gibi.
Gözlerine bakmak gökyüzü gibi huzur verici.
Sana sarılmak bulutlarda olmak gibi.Kokunu duymak cennet gibi.
Ellerini tutmak herşeye göğüs gerebilmek gibi. güven verici, cesaret dolu.
Seni sevmek gökkuşağına uzanabilmek gibi. İçinde her renk var.hepsi birbirinden güzel.
Sana dokunmak soğuk esen bi rüzgarın içimi titretmesi gibi..
Seni düşünmek güneşin doğması gibi.ama içimde.
Sana aşık olmak yağmur gibi. Bazen deli dolui bazen ağır ağır, içime işler gibi.
Seni izlemek deli gibi ağladıktan sonra hissettiklerim gibi. yutkunmakta güçlük çekmek gibi.
Sana bağlanmak, adanmak gibi.herşeyimle

Seni sevmek her mevsim daha başka sevgilim.
Mesela ben bu ara pek gibi "Eylül" gibiyim.

Salı, Eylül 25

BAL

Nasıl sevdiğimi bi ben bilirim. Onu o kadar paylaşamıyorum, o kadar içimde yaşıyorum ki.. Kimseye anlatamıyorum ki. Benim sevgimi bi o anlayabilir o da hissettirdiğim kadarıyla, ama en iyi ben bilirim. 
tam 1 yıl 26 gün. Her günüyle yaşamımı anlamlandıran. O beni sevmezken nasılmış ki yea diyorum bazen. O hayatımda yokken.. Şu an o kadar imkansız ki. O kadar içimde, o kadar hayatımın merkezinde ki. Nefes alamam lan ben. Onun gelip suni tenefüs yapması lazım bilmem anlatabildim mi:* 
Aşk biz olmaktır. Onsuz bi hiç olmaktır. Yaptığın herşeyde o olmasa da onunla olmaktır. 
onunla mutluyum çünkü. onsuz eksiğim abi. tam anlamıyla mutlu değilim. kahkalarım, üzüntülerim hepsi onunla anlamlı. Herşey daha güzel onunla. HERŞEYİM o. Sevincim, üzüntüm, aşkım, hayatımın anlamı, balım.. Tüm sevgi sözcükleri onun için kullanılınca anlamlı. 
Canımdan bi parça. Kalbim. Sevgi patlamalarım. Depresyonlarım. 
Herşeyiyle tam benim için olan insan. Asla pişmanlığım olmayan insan. İyikilerim. Geleceğim.

HERŞEYDEN ÖNEMLİSİ BENİ YONTAN İNSAN. SEVGİLİM. KUCAK DOLUSU ÖPÜCÜK SANA!

bal

İnsanın hayatında kendinden çok sevceği biri olmalı mutlaka. Yaşamaktan bıktığında, herşey çok monoton geldiğinde onu düşünüp şükredebileceğin biri olmalı. Yaşama sebebin sayabileceğin biri olmalı.
Gülüşü uğruna herşeyi yapabileceğin biri. Ona baktığında için titremeli. Aşkım dediğinde nefesin kesilmeli. Üzüldüğünde değil, onu üzdüğünde daha çok ağlayacağın biri..
İkinizin yerine de üzülebilmelisin. Bazen tüm yükü sırtlamalısın. Ama onunla hissettiğin,onun hissettirdiği herşeye kurban olursun. Çünküsü iştesi nedeni sonucu yok. Onu içinde hissettiğinde işin bitti.
Ondan sonra canını gerçekten bi o yakabilir, bi o bulutların üstüne çıkarabilir. Herşeyi en uçta yaşarsın.
Kıskanmana çoğu zaman anlam veremez. Ama hep unutur, onu bi sen görmek istersin, elinde olsa bi yere kapat sadece sen gör. Bi sen dokun, aşık ol, sev, sarıl, şevkat göster, gül, eğlen, ağla.. Kaşını, gözünü, dudaklarını, saçlarını yeniden ezberle, aşık ol. Kimse göremesin, bilmesin. Sadece sen gör ondaki tüm güzelleri. Sadece sana özel olsun. O güzel sesi, gülüşü sadece senin için olsun.. Of özledim.
Özlemek hobin olur. En sevdiğin hobin. Yatağına yatıp gözünü yumduğunda tüm günden aklında kalan tek şey onun suratı olur. Bakmaya kıyamadığın, bi türlü doyamadığın suratı. Hayallerinde yeniden aşık olursun. Özlemekten canın çıkar, bahsedebildiğin tek konu haline gelir.
O üzgün olduğunda ondan daha beter olursun. İçin sızlar, ben üzüliyim de o mutlu olsun dersin. Bu hale gelirsin. Ve zerre pişman olmazsın.

Aşk anlatılmasa da çoğu zaman bu benim için.

Cumartesi, Eylül 15

Heyır beşir heyır

Yazıyı yazarkenki ruh halim: Pcde sıkıntıdan neredeyse dxball a tıklayacaktım.. Modemle bi göz göze geldim. Bana böyle yeşil ışık çakmış. Aha dedim vericek.kalbini. VERDİ DE. İNTERNET GELMİŞ LAAANNN DİYE EVDE ZAFER TURU ATTIM. Bu satırları yazarken parmaklarım titriyor sayın seyirciler modemi her yerinden öpüyorum!! Bi betrayed çaktım ordan. Allah bi gazla başladım yazmaya.


SELAM BEBEKLERİM NABERSİNİZ YA?! SİZİ ÇOK ÖZLEDİM LAN. İNSAN Bİ NERELERDESİN DİYE MERAK EDER triplerine giriyo lan bazı kullanıcılar. ben de o bildiğiniz kullanıcılardanım. AYIP LAN EVLAT OLSANIZ SEVİLMEZSİNİZ GEBERİN ZENCİLER İNTERNETİM YOKTU!! falan da derler onlar şimdi. hay ağızlarından öptüklerim.

İçim şişti pişti dolma da oldu yendi lan. Sıkıntıdan mal oldum evde lan. LAN'INA SIÇIYIM DEDİĞİNİZİ DUYAR GİBİYİM LAN. Mutluluğumu dizginlediğimde girip yazıyı düzenliycim söz.

Şu beşiktaşlı, fbli, gsli kızların güzelliği saçmalığı nedir arkadaş!?!?! "Ne alaka kör salata?!"(annemin sözleri vol12631723) Kendimi şöyle düşünemiyorum. Şöyle: "Fbli kızlar güzeldir" tweeti görüp, OLEY GÜZELMİŞİM LAN. ya da "Gsli kızlar diğerlerine bin basar." bittim olm lan ben çok çirkinim... tripleri
böyle insanlar varsa allah onları eksik etmesin:D:D:D güldüm:D:D:Dd

Sonra bi de bu ara gif manyağı olmuşuk. modayı ecük geriden takip etsem de ne kadar kötü olduklarını algılayabilecek olgunluktayım:D:D:D

İYİ Kİ VARSINIZ SAÇMA SAPAN ŞEYLERLE UĞRAŞAN ARKADAŞLARIM SAYENİZDE YALNIZ OLMADIĞIMI HİSSEDİYORUM. MUCKS!

Cumartesi, Ağustos 25

her gece yatmadan önce

Allam beni tez vakitte İstanbul'a kavuştuuurr.. Allaam hep inek bi öğrenci oldum nolur ama ya. valla bak sana söz çok adil bi hukukçu olcam. sen izin verirsen de savcı. Kazandığım paradan sadaka da veririm. çok zengin olursam hacca da gitcem vallahi!
ama benim marmara hukuku kazanmam lazım. bak ben çalışıyorum, gerisi de sana kalmış. allam nasıl istediğimi görüyosun! öküz gibi de çalışıyorum,çalışcam hiç bırakmicam! gerisi sende. herşeyden çok istiyorum İstanbul'u. istanbul üni de olur allam. ya da ne biliyim ilk bine giriyim özele de giderim izninle. hepsi uyar bana yani seçim senin. TŞKKRLR!

ufak şeyler

Dershanenizin olduğu ve başınızın ağrıdığı bi günde, uzaklara gitmiş bi arkadaştan mükemmel bi haber gelir ve şu monotonluktan sıyrılıverirsiniz! "ben karabükteyim canım görüşelim!" lan yerim seni! Bi insanı bu kadar sevemem,  1-2 yılda bu kadar yakın olmam ya. Onun kadar iyi kalpli ve vefalı birini tanımadım ben. CAN'dır oo. Öyle uyanır uyanmaz bi seviniverdim. Sonra sevgılım mesaj atmıyo diye kafam atmışken ondan gelen mesaj da mutlu ediveriiir! "ders çalışıyodum" afferin aşkım aferiiinn.. Beraber İstanbul'u kazanıcaz biiz. Çalışalım. Hayallerimiz gerçekleşsin. Onun da çabalaması ayrı bi motive etti. yerim seni ya sen yeter ki çalış yemişim mesajını!

ben böyle sevindirik olmuşken.. birazdan dhaneye gitmek üzre arkadaşımın beni alacağı aklıma gelir veee.. THE END MUTSUZ SON:(

Çarşamba, Ağustos 8

sadece bi fikir

Aşık olmak, sevgili olmak demek sürekli öpüşmek koklaşmak değil arkadaşlar buna bi açıklık getirelim. 

Hmm.. Belki;

Beraber lunaparka gitmek. Gondoldan inince "yaşıyoruz aşkım!" diyip ona sarılmak daha güzel emin olun. Çarpışan otoda çocuklar gibi eğlenmek, gülüşmek daha güzel.

EVT ARKDŞLAR SVGLMLE LUNAPARKA GTTK:):):):))99)

Onunla tavla oynamakk.. Ben üzülmiyim diye kırmazsa hissettiklerim daha güzel. Tavla oynarken karşı karşıya oturmak zorunda olduğumuz için onu öyle özlemek daha özel.

Scrabble oynarken beraber tek oyuncu olmak daha tatlı. Uzun bi kelime bulduğunda tebrik etmek için öpmek daha anlamlı.

Beraber basket oynamak en keyiflisi. Çaresizce 20 avans alıp 25te bitmesine rağmen yenilmek bile güzel onunla. Serbest atışta öpücüğüne 5te 5 yapmaya çalışmak çok daha aşk dolu.

Beraber voleybol, basketbol maçı izleyip yorumlayabilmek daha keyifli. Sinemada elele tutuşup kahkaha atmak daha samimi. 

Beraber yemek yemek... Dünyadaki en güzel iki şey bir arada! O zaman zaten değmeyin keyfime.).):)9

VE DAHA BİR SÜRÜ ŞEY!

Ve bunların verdiği hiç bi mutluluğu fotoğraflayamazsınız. Şu sürekli her tumblr kullanıcısının paylaştığı sarılan öpüşen sevgili modelleri bunları gösteremez anlatamaz size. Sevgilisi olmayan arkadaşlarım bunlara özenmeyin de beraber kaliteli vakit geçirme hayalleri kurun. En azından bu kadar sığ olmayın yahu=):):-)

(YAZIYI YAZDIKTAN SONRA O TUMBLRLARDA GÖRÜLDÜ)

Salı, Ağustos 7

Hayat bazen..

Hayat bazen iğrenç tesadüflerle dolu. Hiç beklemediğin bi anda birini getiriyo karşına.

İnanmam ben tesadüflere. Kader derim. Ama bu o kadar anlamsız ki. Allah istediği için böyle oldu. Ama neden böyle bişey olmak zorundaydı? Neden...

Ve karşımdaki için daha zor olan bi durum. Ki ben bu hale geldiysem.. Onun yerinde olmak istemezdim.

Dün öğrendiğim geçmişle ilgili bişeyle bugün yüzleşmek zorunda kaldım. Dizilerde falan olur ya anca böylesi. O derece saçma bi karşılaşma oldu..

Hayat yüzleşmek zorunda bırakıyo insanı. Kaçamıyosun hiçbişeyden. Kıyak geçmiyo sana hiç bi zaman.

Bu da böyle bi anıydı.

Çarşamba, Temmuz 25

Sona geldikçe yola geldim ben

 Mutluyum içimde bişeylere minnet borcu var içelim hadi millet! Aşk için içelim içelim! Ne şarap ne kadeh eden bizi sarhoş sen misin yoksa aşk mı bu konuş?

  330gün. Dilime kolay ama yüreğime zor bi durum. Bi ayı 30  gün kabul ettiğimizde 11ay. Bahsetmiştim 31 ağustosta yıldönümü.


   Bütün şarkıları onu düşünerek dinlemek çok güzel. Her yaptığım şeyde onunla olsaydım nasıl olurdu diye hayal etmek mükemmel. Yapamamak çok acı. Ama beni ilerde olacak diye teselli etmesi harika. Herşey onunla daha keyifli, daha tatmin edici. Hep benimle olması çok güzel. Her gece saatlerce hayal kurmak mükemmel. Mesajlaşmanın bile heyecanlanmama yetmesi,özletmesi çok özel. Ona sımsıkı sarılmak, ileriyi hayal edebilmek çok güven verici. Herşeyi çekinmeden konuşabilmek,dertleşebilmek çok farklı. Mesajlaşırken, şakasına dahi olsa evlenme teklifi almak çok içten. çok samimi. Onunla konuşurken, aramız limoni bile olsa içimin rahat olması çok güzel. Onunla mutluluk da üzüntü de çok güzel. Onunla olması yeterli.


DÜNYA Bİ BAŞKA AŞIKKEN. SEVDİN Mİ SEN? SEVMEK GÜZEL. 


  Bana sen lazımsın.

senin olmak süper. BENİM OLMAN SÜPER!
 öyle dargın bakma sen parla yıldızlar sönsün.. 

Perşembe, Temmuz 12

Kitap önerisi!!

 Uzun süredir bi kitaba bağlanmıyodum. Mesela 1 haftadır elimde polisiye bi kitap var, aslında iyi de başladı. Ama elime alamadım bi türlü.

  2 gün önce saat 9 sularında annem çarşıya gönderdi, sigara almaya. Dedim ben kitapçıya gitmeliyim artıııkk!! Ve gittim. 45 dk boyunca kitaparkasıyazısı okudum. Kamyon arkasını aratmadı. Konuyu dağıtmayın!! Sonunda biri imdadıma yetişti. Ne tarz arıyosun dedi. Dedim fantastik bakıyorum. Adam eliyle attığı gibi hayatımın kitabını buldu!!!

Fablehaven! Kitabın kapağına aşık olmamla başladı herşey. Sonra arka kapağını okumamla başladı ilişkimiz. Öhhöööm anlatıyorum.

Arkasında bi ilan var. Fablehaven'a bekçi aranıyor diye. Ve yazanlar şöyle..
 "... Boğulmadığınız,yutulmadığınız ya da taşa döndürülmediğiniz sürece emeklilik haklarınız saklı olacaktır.Yaratık dillerine hakimiyet tercih sebebidir."

Fablehaven yylardır yaşayan gizemli yaratıkların bulunduğu arazi!

İlk sayfasında yazanları aktarıyorumm... "BURAYA GİREN HİÇ KİMSE DEĞİŞMEDEN ÇIKAMAZ." "İZİNSİZ GİRENLER TAŞ OLACAKTIR."

Okumadan bayılmadınız mı? Fantastik kurgu sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Bi akşamda bitirirdim, tadına doyamadım diye iki akşama uzattım vee kitaplığımdaki yerini buldu...

Pop yorumu

Biraz pop yorumuna ne dersiniz?

Yasal Uyarı: Metal dinleyen birinden gelicek yorumlar, pop dinliyosan hemen kapat yazıyı. Bana sövmeni istemiyorum.

  Öhöm Murat Dalkılıç'tan başlıyorum. Yeni parçası oldukça iddalı, davetkar.. Adam yakışıklı olum lan. Ve sesi de güzel. Ama şarkıları benim muteeaassıp bi insana uymuyor. Çok sapık, çok rahatt. Cıkcıkcıkcık.. 
  Emir diye bi tip var. İlk çıktığında Tarkan'a benzettiler falan. Pardon canımlar ama onun kıçının kenarı olabilemez aybalam. Tarkan nostalji yapın illa pop dinlicekseniz. Emir bi de yeni albüm çıkartmış. Iyk.
  Sinan Akçıl... Affedin ama tuvalete çıkamıyomuş gibi söylüyo. Kabız mıdır nedir?! Berbat, şaka gibi millet dinliyo ve adam albüm yapıyo.. Bayhan dinleyin daha iyi.
  Atiye!! Sesi güzel,kendi güzel. Şarkıları anlamsız da olsa, eğlenceli!
  Serdar Ortaç. Adam her ne kadar sözleri 5 dkda yazıyor gibi gözükse de hakkını vermek lazım, her yaz hit şarkı yapıyo. Saygı duyuyorum, artık anlam aramıyorum şarkı sözlerinde...
  Gökhan Keser. Adamla geçen röportaj yapıyolardı, böylesine kasıntı bi adam görmedim. Tamam yakışıklısın ama çok da abartmayalım. Orda canlı bi parça söylemeseydi sesine çok laf edicektim, ama tamam fena diiiiil.
   Demet Akalın:(
  Yusuf Güney nolursun klip çekme:((( bodur şey ya. Sesine daha bi kulp bulamadım. Çok ilginç ya felaket. Rafet El Roman'ın ilginç sesini andırıyo. Ama daha fena. İşkence!
   Hande Yener.. Eskiden ne severdim. Şarkıları borozan gibi söylemediği zamanlar yani. Ve anlamlıydı da şarkıları. Lady gaga hevesi uğruna kıydı caaanım müziğine.

Yorumlamamı isterseniz yorum bırakın canlarım:DD:D

Ay durun bi dinleyin konuşarak halledebiliriz.. Aaah yumurta atmayın yea!!

Cumartesi, Temmuz 7

Öylesine

biraz konuşalım mı? 

Yoldan birini çevirip sadece bunu sormak istiyorum. Ama tip tip bakmicak,oha falan olmicak,küfür etmicek,saldirmicak birini. ihihih çok temkinliyim
Ya millet yazardı böyle hiç tanımadığım insanlara herşeyi anlatmak istiyorum falan diye. Ne saçma gelirdi lan. Şu an benim de yapasım var. Cidden insan değişiklik istiyo. Yaşadıkları hiçbişey bilmeyen birinin tarafsızlığından onun süzgecinden geçsin istiyo. 
Nerde bu Karabok'te bu kafada insanlar. Harcanıyorum buralarda.

İlerde kitap yazcam ben. Hayatımın ne kadar eğlenceli (boktan), bol maceralı (sıradan) vs vs olduğunu anlatçam!! Hepiniz öğrenceksiniz. Hepiniz benim bebeklerimsiniz.

Bi sonraki emre kadar kendinize iyi bakın!

Cumartesi, Haziran 30

Baş(lık)tan söyliyim saçmaladım

Yasal Uyarı: Kabuk bağlayan yaramı soydum. Hayvan gibi kaşınıyo şu an. Duş almam lazımdı almadım. Sevgilim mesaj atmıyo. Öyle bi psikolojideyim sayfayı hemen kapatıp.. kaçarak uzaklaşabilirsin!!!



Her neyse. Karabükten çok sıkıldım ben. İnsanların yobazlığından, bu ortamdan fena halde sıkıldım. Tatile henüz gidememiş herkes bu psikolojide biliyorum. Ama ne bilim.

Neyse dün ilk defa tenis oynadım ben. Nadal niçün backhand de zorlanıyor acaba diye düşünüyodum. 1 saat boyunca kortta topu ıskalayınca.. DÜŞÜNEMEDİ'm. Ve şu an kolum nasıl et kesiği düşünün. Tutuldum valla.

Et kesiği ne ya? Dediğinizi duyar gibiyim. Annem ve kendine has sözleri sayın seyirciler!! O kadar çok arkadaşlarımın bilmediği saçma sapan kelime guruplarına maruz kalıyorum ki. Aklıma gelseydi şimdi yazcaktım hemen. (İç ses: aman iyiki anlattın merve, çok komikliklilkliii çok gülünçlüklüklüüğ)


Onu bırakın. Yazın son günü(31 ağustos) sevgilimle tam 1 yıl olcak. Bi an önce olsun isteyemiyo insan. Yazın bittiği gün ya:( Ne dandik tarihtir yareppim. AŞKIM OKUYOSAN SENİ SEVİYORUM.

Burda görüldüğü üzre kafamda 1001 tane tilki dolanıyo. "Oh Land" çok kötüymiş bu arada. Karşıma çıkıp duruyo da bu ara. Bi de şey ya Happy Endings diye bi dizi var izlediğim. Pek adının geçtiğini görmemiştim. Bu ara twitterda falan konuşulur oldu. (Ne anlatıyosun merve ya!!!!! iç ses:online)


Bi de sevgililerin fotoğraflarını gördükçe O'nu özlemem olayı var. Fena bişey.

    Ya şunu izleyin derim harika:D:D:DD:D

Sonuna kadar okuyan insanla evlenebilirim.

Cuma, Haziran 15

twitter felsefesi

2buçuk yıldır twitter kullanıyorum. 5bin500 tweetim var. 290 takipçim. 300 kişiyi takip ediyorum.

İnternet alemi çok tuhaf yer. Ben kendi profilimde aşağılara doğru indikçe içim rahat oluyo ya böyle. Ne biliyim saçmalıyorum bazen ama çok salak noklara barnah basmışlığım var yani. Otu boku yazmıyorum günlük gibi kullanmıyorum. Evet orjinal şeyler yazmaya çabalıyorum. Ve hani kendim gibi birini bulsam takip etsem her hafta FF veririm yahu. -kendini beğenmişliğin dibine vurmuş gibi dursam da gerçekten böyle-


Gel gör ki öyle yazamayan tanıdıklarım var ki. Benden çok takipçileri var. Lan kız hayatını yazıyo sıçsa yazıyo nesini takip ediyosunuz. Tamam bak valla edin takip canım benim mutlu olun ama bana bi anlatın nerede yanlış yapıyorum yea. Dakika başı sıkıldımmm:( falan diye tweet mi atmalıyım? Kahbesiniz olum.

Bi de ilk 500 kişiyi takip edip takipçilerini artırıp sonra herkesi unfollow yapan tipler var. Afferin yavrum iyi bok yedin. Töbe ya. Hepinizi böyle karşıma dizip tarayasım geliyo hakkımı yiyonuz lan.

Koyuyo valla koyuyo kapatcam twitterı olan o olcak he. Keşke sevmeseydim bu kadar. Heves meves bırakmadınız adamda ya. Keşfedilemiyorum yeaani canımı sıkan o tatlım anlatabildim mi. Önümü kesiyosunuz.

Bi de şu tip arkadaşlarım var. Yeni twittera gelmiş, beni bulmuş takip etmiş. Aaa diyorum ayıp olmasın geri takip ediyim. Günler geçiyo.. Dayanılmaz hale geliyo susadım falan yazıyolar yea. Fenomen tweetlerini çalıp yazıyolar falan:( unfollow yapıyorum. Sonra 2 güne unfollow yapıyolar. Lan anlatamıyorum twitterda mantık o değil kuzum arkadaşlığımızı bitirmedim sadece kötü yazıyosuun!! Ona göre eminim ki fena aramız bozuldu.

Çok severek takip ettiğim twitterlar var  bi de. Geçen biri takipçi artırma sitesine girmiş bi anlık göründü sayfasında link çıktı. O da yapıyosa dedim.. Hayattan soğudum. Bu konuda da mı çok safım yarebbim ya.

Oh be rahatladım.

Çarşamba, Haziran 6

Gezi günlügü

  İstanbul harikuladeydi yahuu! Tabiki aşırı yorucuydu, bikaç pürüz insan da vardı ama hayatımın en güzel 3 günüydü. Şimdiden nasıl özledim orayı. Ve orada en yakın arkadaşımla olmak. Mükemmeldi herşey.

 İlk gün Maltepe üni'den çıkmadık. 4 saat tanıtım yapıldı. Sonra yemek yendi bi baktık akşam olmuş Kadıköye gittik. Moda, Üsküdar gezdik. Sonra Çamlıca'ya çıktık. Harika bi görüntü karşıladı bizi. Ordan aşağı indik Kız Kulesi manzaralı bi yere oturduk.(nereydi ora ya o.o)



 İlk gün böyleydi. Daha iyi fotoğraflar var ama alamadık henüz malesef. 

  İkinci gün çok dolu bi programdı. Önce Topkapı,Ayasofya,Yerebatan sarnıcı. Sonra Sultanahmet,Eyüp Sultan. Akşam Taksim.. Mutluluğumu düşünün. Sonra da yorgunluğumu.







       Üçüncü gün ise sabahın köründe Panaroma 1453ün önüne dikildik. Ordan Dolmabahçeye geçtik. Sonra Boğaz turuu.. Emiönünde balıkekmek. Sonra İstanbul forum vee.. Dönüş:(





Topkapı,Ayasofya,Yerebatan,Dolmabahçe,Panaroma.. hepsi birbirinden büyüleyiciydi. İstanbul'a bi kere daha hayran kaldım. Taksimin lafını etmedim daha. Dünyada hiç bir yere değişmem İstanbul'umuu!

Perşembe, Mayıs 31

Şey ben yarın sabah 5te İstanbul'a gidiyorum da. Kalın sağlıcakla.

Pazartesi, Mayıs 28

ask kırıntıları

Kimseyi kendinden fazla sevmiceksin. Onun mutluluğu senin mutluluğun oluyo sonra, onsuz herhangi bişeyden zevk alamıyosun, kendi mutluluğun diye bi kavram olmuyo. Varsa yoksa o. Mutsuz etse de katlanıyosun, onun mutsuzluğu senin mutsuzluğun.
Ne kadar seviyorum derse desin sen kadar ince düşünemiyo çünkü. Her şekilde kırılan,üzülen sen oluyosun. Onun tek kısa mesajı incitir hale geliyo.. Tuhaf tuhaf işler hocam ben daha çözemedim.
Umursasın istiyosun sonra,senin düşündüğün kadar herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünsün.. Ama cıks gerçekten olmuyo. Mutlu aşk varsa da mutlu son yoktur demiş adam bişey biliyo da söylüyo. Oluyo sanıyosun kendine benzettin sanıyosun ama senin kadar olamıyo. Ne hissetiğin hakkında en ufak bi fikri yok. Ne kadar incittiğini,hangi bağları kopardığının farkında bile değil. yağ bağları olsun karın kasları olsun Sense sadece gülümsüyosun artık,buruk bi gülümseme. Mutsuzluğa, o tempoya alışıyosun.
Artık derdini anlatmaya bile uğraşmıyosun,düzeltmeye çalışmıyosun. Anlamıyo çünkü, anladım dese de sen gibi hissetmediğinden bi yerde tıkanıyo tabi. 
Tek derdin biraz daha ilgili olması. Olması gerektiği gibi. Ama yetersiz olduğunu anlatamıyosun, ona göre yeterli çünkü, sen gibi hissetmiyo ki.
Sadece iyiyim diyosun en sonunda, hiç bişey yok.. İyi geceler diyosun yatıyosun herşey normalmiş gibi. O ise çoktan uykuya dalmış. 
Ama hala içinde ortaya çıkmaya çalışan bi polyanna var. "benden başka bissürü derdi var, alttan al. öyle demek istemedi, bi anlık dikkatsizliğine geldi, alttan al. seni seviyo, sadece sen gibi düşünceli değil, üzülme. söylediklerine inan, birşey yok diyosa yoktur,üzülme."
İçindeki umut dürtüyo sürekli, anlat anlicaktır o da seviyo seni. Sonra upuzun anlatıyosun bişeyler. O ise geliyo ordaki noktayı niye koydun diyo..
Sen yine inanıyosun, ulaşmaya çalışıyosun,aşk kırıntılarını birleştirmeye eski hale getirmeye uğraşıyosun. Ama yok lan uğraşma işte biliyoruz da konuşuyoruz cınıms.

Kimseyi kendinden fazla sevmiceksin. tamam mı döerin.


hastalık hastası

  Kendimi dinlemekten hasta olcam he. Sonum babanneme benzicek.

Açıklık getireyim.

Cuma günü başlayacak olan İstanbul gezi serüvenim için heyecanlıyım. bilmeyen ahrazdır artık Gecem gündüzüm İstanbul. Havalar da kötüleşti, tek derdim oraya hasta gitmemek. Ve hapşırsam ahaaa! diyorum her seferinde. Bana kalsa şimdiye ölmüştüm. Yok lan hasta falan olduğum yok ama hastalık hastası oldum. Ve yok yeani hiç bi ilaç geçiremedi. Kendi kendime bi hallenmeler ay anam hasta oldum falan demeler ama iyi hissediyorum o.o nazar degmez ve hasta olmazsam merve değilim.


Babannem gibi enaaam ölüyorum moda girdim. Kadın kendi kendini öldürcek he 40 kere diyince misali. Ne demişler kız babanneye oğlan dayıya.

Allah sonumuzu hayretsin babanneciim.

Pazar, Mayıs 27

allah kimseye böyle can sıkıntısı vermesin

  Cuma günü İstanbul'a gidicem nasıl benden son yazılılara çalışmamı bekliyolar anlamıyorum!! İnsan öğrencinin halinden anlar azıcık. Ben oranın hayalini kurmıyım da kim kursun yazık günah. Oldu olcak gezi dönüşü olsaydı da orda çalışsaydım?! ahahaha valla komikti 

Onu bırakın da şimdi abimi düşündüm ve kapı çaldı geldi ya. Bu ara çok fazla oluyo kimi düşünsem bi şekilde karşıma çıkıyo. Allah benle uğraşanların sonunu hayretsin. İnsanüstü güçlerim var benim (6)

konudan konuya nasıl atlanır dalında yüksek iktisas yapıyorum. Tabi öyle bişey varsa. Yani bişeyden kastım "yüksek iktisas" , konudan konuya atlama şeysi var yani şüphesiz.


bu ara da hepimiz biliyoruz ki yazı tipim çok güzel. xoxo.

Cumartesi, Mayıs 26

Hersey daha güzel olabilirdi

İstanbulda yaşasaydım.
  İyi bi yazar olsaydım.
   Ttnet beni küfürbaz yapmasaydı
Trenler bizi uçaklardan daha uzak yerlere götürebilseydi
deniz manzaralı bi  evim olsaydı
Ares daha iyi müzik indirseydi
telefonum kendi kafasına göre fotoğraf çekmeseydi..
     kışın bile her yer kumsal gibi koksaydı.
Karabokta deniz olsaydıı
 alışverişe çıktığımda indirim yakalasaydım
posterlerim Hogwarts'taki tablolar gibi canlı olsaydı

şirinleri görebilseydik
 annem pcde sesi sürekli kulaklığa vermeseydi.
Elflerin soyundan gelseydim
   etrafımda Burhan altintop, Çagatay tarzı tipler olsaydı.
Bakkal Osman Samsun'dan taşınmasaydı..

karabokta 2. el kitap dükkanı olsaydı
kalp kırmanın cezası en az 1 yıldan başlasaydı

balıklar,zürafalar,sincaplar evcil olsaydı ...


Herşey daha güzel olabilirdi!


ama ama ama..

  

Çarşamba, Mayıs 23

Blogger vs Tumblr

tumblr a karşı bu savaşta bloggerın safındayım.


   Sevmiyorum. Hayır seviyorum, tumblrda dolaşmak gerçekten eğlenceli. 
Ama blogger daha çok anne gibi, tumblr ergen çocuğu.
Blogger sükunet içinde bi ev, tumblr partiler yapılan klüp.
Blogger saygın bi  Türk ailesi, tumblr Amerikan aile yapısı.
Blogger emekçi, tumblr baba parası yiyen.
Blogger bi dost, tumblr bi arkadaştan fazlası değil.
Blogger derin saygı duyulan emekli öğretmen, tumblr yeni atanan öğretmen.
Blogger Metallica, tumblr Dark Angel.
Blogger sade-kakao dondurma, tumblr karışık.
Blogger eski şarkılar, tumblr hit parçalar.
Blogger gazete,dergi,ansiklopedi; tumblr internet.
Blogger daha içten bi aile, tumblr coolluk yarışı.
En önemlisi Blogger bi Alex ama tumblr bi Alex değil!

Kısa ve öz

Sevgilimi herhangi bi sitede takip eden kızların yeri bende ayrı.



Resimde olduğu gibi "gözümde" değeriniz o.

Bulduğum bişeyi de paylaşarak konuya açıklık getirmek isterim,

Salı, Mayıs 22

canlarım benim ya!

   Erkekler derdiniz ne? Sakinim ben anlatın derdiniz ne!!! Niye böylesine ayran gönüllüsünüz, vurdumduymazsınız, laftan anlamazsınız, maymun iştahlısınız, şıpsevdisiniz, . ... , artistsiniz, umursamazsınız...

 Bi insan birinin 2 hafta peşinden koşup, kendine inandırıp, ağır romantik davranıp sevgili olduktan 2 gün sonra 180 derece döner mi ya?! Çocuk 15 karakterden yukarı mesaj atmıyo. Sıçıyım sizin aşkınıza meşkinize. Derdiniz ne, ne tür canlılarsınız acı vermekten mi hoşalanıyosunuz kafanız doğuştan mı iyi anlamadım. Başıma gelse vururdum vurur!! Sen dengesizsen ben daha dengesizim sen deliysen ben zırdeliyim tamam mı burda kuralları ben koyarım. Oldu olcak soruları da ben sorarım. Salak manyak aptal inek. ibne. Bir taneniz de farklı olsun be. Dereyi geçene kadar ayıya dayı dersiniz hatta dayıcım. Lan ya size katlanıyoruz bi de yok efendim küfreden kızlar iticiymiş de oymuş da buymuş. Yapana değil yaptırana!!! Bi ttnet bi erkekler zaten. İnsanı küfürbaz yaparsınız be. Azmettirmekten müebbet hapse layıksınız be. Çok sinirlendim feminist duygularım tavan yaptı. ABV!


Sevgilimi tenzih etmeden edemiicim, sözlerim başkalarına.


Bu arada kısır yapıyım mı?

Anne bana yemek yapmayı öğret!

  Böyle konular açıldığında pilav yapıyım mııı? kısır yapıyım mıı? ya salata? demekten bana sıkıntı geldi he. çevremdekilere yazıktır günahtır. Annem bana öğretti de ben mi dinlemedim he:( 3-4 tane tüp patlamış suçlu ben oldum çıktım! Yaşın yanında kuru da yandı yeani.
 Tamam azıcık unutkan olabilirim, ocakta bişeyler unutmuşluğum yakmışlığım var ama evi mi yaktık ya!! Ufacık tavanın lafı mı olur anneciiim. Ben alırım sana yenisinii?! hahaha komiktii bu. 
  Yazın öğrenicem ya kafaya koydum baklavaya kadar yolu var. Sevgimi katıcam onlara böyle.. Çok film izlemedim yea gerçekten çok sıkılıyorum yemek yapmak eğlenceli deniyo, biz öyle duyduk o.0
  Sınıf arkadaşımın tarif defteri var olm yaa:( Benim de olsun, harry potterın bulduğu snapein olan, üzerinde püf noktalar yazan bi kitap olsun. ya da defter işte. Ayy çok şeker! Cevizi kırmiican ezicen ezicen suyu öyle çıkar onun!! yazar harry pottera takmış durumda.

Onu bunu bırakın da size kısır yapıyım mıı? 
 

Pazar, Mayıs 20

Röportaj mimi seysi

   İdolüm olan bloggerlardan Sade ve Derin(Deeptone) beni mimlemiş. Bekletmek olmaz hemen röportaj teklifini kabul ediyorum.. :P

1-Blog deyince aklına ne geliyor?

Blog deyince aklıma özel şeyler geliyo. Daha içten,samimi bizden bişeyler geliyo,içim ısınıyo.


2- Sence bloglarda en fazla ne paylaşılıyor?


Kesinlikle özel hayat. En azından takip ettiğim bloggerların çoğu bunu paylaşıyor.

3- Paylaşımda bir sınır olmalı mı?

Tabi ki olmamalı. Bazılarından rahatsız olduğum apaçık ama girmek zorunda değilim,girmiyorum ve sorun ortadan kalkıyo. İçinden ne geliyosa yazsın kime ne?!

4- Sence neyi paylaşırsa bi insan aşırıya kaçmış olur?

Aile hayatı, özel meseleler.


5- Blog yazsaydın ismi ne olurdu ve hangi konularda yazardın?

Hö?! olm ben mi yanlış biliyorum içinde olduğum şey blogum değil mi o.o kitaplar veya müzik hakkında yazmayı seviyorum. bir de günlük yaşamımdaki sorunları yüzleri gülümseterek yazmayı seviyorum(ne kadar başarabiliyorsam) spor hakkında yazmayı isterdim bi voleybolcu olarak. ama gel gör ki işin teknik,kültür değil uygulama kısmındayım.

6- Benim blog yazarlığım hakkında ne düşünüyorsun?

Deeptone. İdolsün ne diyelim başka? Üslubun,değindiğin konular harika.


7- Blogumu takip ediyor musun? İtiraf et:)

Deeptone yazışını gerçekten çok beğeniyorum ama bazı yazılarını gerçekten uzun buluyorum ve beni aşıyolar ve hızına yetişemiyorum bu yüzden mutlaka kaçırdıklarım oluyor:)

8- Bloguma 10 üzerinden kaç puan verirsin ve gelecek için bana tavsiyelerin neler?

10 vermeliyim tabiki. Haşa bana mı kalmış amma bu kadar sık yazman.. Azıcık bekle de yazdıklarını sindirelim,o kadar basit yazmıyorsun çünkü:)


Deeptone senin hakkımdaki düşüncelerini yorumda görürsem mutlu olurum:)

Mimlediklerim:

Çıplakayaklıdüşes.
Audreyhatun.
Googhan.
Domattez.
Obirevoğlanı.
Gurbuztambircanavaaar.
Kırmızıbaşlıklıpolyanna.
Lahanacini.
TavşanHeidi.
Rapunzelice.

Cumartesi, Mayıs 19

'üstad

 Bu videoyu izleyip, hala Hayko Cepkin'i sevmeyen insanları samimi bulmuyorum.

Bir resmin kalmış bende, tam ortadan yırtılmış
Hani siyah kazaklı, biliyorsun değil mi?
Gözlerimden süzülen birkaç damla anıda
Senin sıcaklığın var, anlıyorsun değil mi?

hayat bu aralar sadece okudugum kitaplar

   Beni hem o kadar ağlatan hem de mutlu eden zevk veren tek şey kitaplarım. Kristin Hannah'a gittikçe aşık oluyorum. Kadın tam benlik yazıyor arkadaş.

Ateşböceği Yolu o kadar içimi ısıtan bi kitaptı ki. Son 100 sayfasında ağladığım gerçeği bi yana dursun kadına hayran kaldım. Okuduğum ilk kitabıydı. Yeri ayrı o yüzden.

Ondan sonra Gerçek Renkler'i okudum. Annelerine acı çektiren ergen çocuklardan nefret ettim. Ama o da harikaydı yaa. Kurgu mükemmeldi. Son 20 sayfasında yüzümü güldürdü sadece ama fena bağlanmıştım ona.

Gece Yolu'nu geçen hafta okudum. Kadın resmen idolüm artık. Son sayfalarda mutluluk yakalandı. İlk 50 sayfasında ağladım. Kitaplar beni  gerçekten çok etkiliyo ama o kadar sürükleyici ki.

Kış Bahçesi'ni bitirmek üzereyim. Yine bambaşka bi kurgu. Bunda daha değişik şeyler hissettim, daha derin. Hayranlığım daha da arttı.

      Bu kitapları paylaşamıyorum ama okuyun abi, daha çok tavsiye edemezdim. Sevin bunları alın evde besleyin. Bitmesin diye okumaya kıyamadığım kitaplardan oldular.

 

Ve internette gezinirken bunlara da rastladım. İstiyorum siziii!!!

Cuma, Mayıs 18

benim minik kitaplıgımm

seni var ya ilerde çokçokçok kocaman yapıcam!

Istanbul sadece bi sehir degil

Neden değil? O benim yakışıklı sevgilim. Yıllardır hasret çektiğim,hayallerini kurduğum sevgilim. Herhangi bi şehir değil o...

İstanbul'da doğan,yaşayan ve onu sevmeyen insanları samimi bulmuyorum ben. Hiç mi bişeyler hissettirmiyo sana Dolmabahçe,Topkapı.. Bütün bu güzelliklerin yaşadığın şehirde bulunması? Başka şehirde olup oranın hasretini çeken insanların olması?

İstanbul'da kötü insanların bulunmasında,bissürü suçun işlenmesinde o'nun suçu ne anlamam. İstanbul'u masumiyetinden uzaklaştıran "pis bi şehir" yapan kim.. Onun değerini bilmeyenler. İstanbul'a kavuştuğumda hepinizi bulacam olum!!

İstanbul'un kötü yüzlerine de razıyım ben. Pahalıymış,kalabalıkmış,trafiğiymiş.. Galata Kulesine bi kere çıkıp ordan o harikulade görünüşe daldığımda bunların hiç bi önemi kalmicak ki. Veya Pierre Loti'den..

O kadar güzelsin ki gözümde kalbimde o kadar yüksek bi yerdesin ki. "Sadece bi şehir" değilsin ki..

Bekle beni bebeğiiim! 3 gün kavuşucaz sonra uzun bi ayrılık daha yaşicaz ama asla vazgeçmicem senden. Her yerini didik didik edicem.. "Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer"ken basmadığım toprağın kalmicak benim Aziz İstanbul!

Istanbul..

   İstanbul'a gidiyorum!! 1buçuk yıl oldu... Bu sefer 3 gün ordayım. En yakın arkadaşımla. Tabi okul gezisi ama kimse umrumda olmayacağından.. Her yeri gezicez.. O kadar heyecanlıyım ki. 1-2-3 haziran. Az kaldı. Yazılılar umrumda değil. Ya tamam topkapı, panaroma 1453 filan gezicez ama şöyle söyliyim son gün 7den 9a kadar İstiklal'de serbestiz!!! bu kadar diyorum.

İstanbul'da uykuya dalıcam sabah gözümü açtığımda İstanbul'da olucam.. 1-2 yıl sonra ancak gerçekleşebilecek hayallerimi bikaç günlüğüne de olsa yaşayacağımm.. Allahım o kadar heyecanlıyım ki o kadar mutluyum ki babamın sevgilimi öğrenmesi bile umrumda değil!! İstanbulll... Bi daha geri falan dönmek istemiyorum beni orda kaybetsinleer.. 4897983842 tane fotoğraf çekmeyen adi olsun:DD

Boğaza karşı simit-çay yapmak istiyorum fazla bişey değil ya. Ağlayabilirim her an mutluluktan!!

İstanbul sana çok aşığım ben. Başumu kaplayan posterlerin,her yerde yazan adın,arkadaşlarımın aldığı içinde sen olan hediyeler falan yetmiyo artık. Seni istiyorum, seni yaşamak istiyorumm.. Sen de seviceksin beni. Asla kopmiicam senden hep ilk günkü gibi hayranlık duyucam.. Seni bu kadar seven birini kabul edersin sanırım dışlamazsın beni? Kız Kulesi'yle dertleşirim ben gerekirse,martıları doyururum.. Yeter ki mutlu olalım beraber, içine al beni. Kötü yüzlerini gösterme bana, trafiğine razıyım. Sesimi bile çıkartmam denizine giremesem de. 

Salı, Mayıs 1

"Versatile Blogger" Ödülleri


      Sayın basın mensupları sevgili punk kardeşlerim hooşşgeldiniiz! (Bkz:panik-lazım) Huzurlarınızdaaa...

Bana bloggerlığı sevdiren, güldürürken sadece güldüren, düşündürürken ağlatan... ?!!! Şey işte gülmek güzeldir güldürenler güzeldir. Blog güldürmelidir.. ?!?! yöö hiç de değil. Bak mesela Deeptone "Sade ve Derin" öyle şeyler yazar ki gülmezsin ama hayran olursun bakakalırsın. O blog dünyeasini sevmem de teşvik olmamda önemli bi yardımcı. Teşekkürler türkiye.

1. Ödül vercekmişim, ben(nihahaha) 9 kişiye. End dı versatile gos tuuu..










2. Ödül alanlara haber vermek gerekir tabisi.

3.Kendimle ilgili herhangi 7 bilgi.. Sıkı durun.
  • Yeni telefon aldım ve sarjı az gidiyo olm lan:(
  • Twitterda çoğu zaman isyankar olan ben bi ara sevmediğim laf ettiğim şeyleri yapmak istiyorum. Sonradan hoş geliyolar:(
  • Gri benim bebeğim.
  • Kinciyim.
  • Sevdim mi tam severim ajsdhsa:D
  • Sevgilim olduğunu ailemden saklıyorum.
  • Blogger idollerim var:)
4. Bize ödül veren kişiye teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz, Deeptone sen benim bebeğimsin, çok teşekkür ederim gerçekten:)

5. Versatile Blogger Award logosunu sayfaya eklemek leazımdır.

Pazar, Nisan 29

Affet dün gece ölmek istedim

  Dün o kadar bitmek bilmez bi gündü ki. Sabah mide bulantısından uyandığınız oldu mu?

 Baştan alalım.

 Best friendimde kalmaya gittim cuma gecesi. Tabi yemediğimiz bi sen kaldın!! Cips mi istersin gecenin 5inde çikolatalar mı istersin.. Bozduk mideyi. Sabah bi uyandım mide bulantısıyla. Akşam yemeğinde yediğim şeyleri bile çıkarttım. Sonra üzerimde bi halsizlik. 5buçukta yatıp 9da uyanmanın etkisi olmalı dedim yattım uyumaya çalışıyorum, yok arkadaş belim bacaklarım ağrımaya başladı. Neyse yarım saat sızmışım sonra yine tuvalete koştum. Üşüyorum soğuk soğuk terliyorum falan. Allahtan best friendimin annesi uyanmıştı. Oturdum onunla. Oturmak dediğim, ben yatıyorum o oturuyo. Kafamı ayakta tutmaya imkan yok.

  Sonra kahvaltı hazırladı işte ben de nane limon içiyorum. İlk yudumda direk tuvalete koşturuyorum. Ateşim de çıkmaya başladı. Annemin de babamın da işi var. Ama nasıl can çekişiyorum. Öliyim kurtulıyım dedim içimden kaç kere. Best friendim canım bebeğim sirkeli su yaptık orama burama koydu benle uğraştı. Sonra duş aldım. Ama ateş bana mısın demiyo. Babam geldi aldı eve gittim ve saat daha 4! O kadar bitmek bilmez bi gün ki!! Bi geldim eve abim de aynı durumda. Yataklarımız zaten yan yana. Ev hasta koğuşu gibi. Neyse gece gündüze karıştı zaten uyuyoruz uyanıyoruz ama kafaları yataktan kaldıramıyoruz.

   Akşam yemeği... Annemler biraz bişeyler ye diyolar ama ben daha su içemiyorum midem bulanmasın diye. Bi oturduk masaya.. 2 dk dayandım dayanmadım kendimi yerde buldum annemler kolonya falan sürüyo orama burama. Yine yattım ben yine uyudum. Ateşim 38. Vınnn vatan hastanesine. Yarım saat serum ye. Git eve yine uyu!!

Allah kimsenin başına vermesin. Şimdi iyiyim ama dün ölmek istediim.

Cumartesi, Nisan 21

Anne olmak..

 Duygusallaşmicam. Anneliğin biz çocukları için en gıcık yönlerine değiniciim.

Anne olmak;
  -gemiyi kaptanın en son terk etmesi misali- evi en son terk etmektir.
  aygazı,camları,şofbeni vs tekrar tekrar kontrol etmektir.
   çoraplarımızı, üstümüzü başımızı denetlemektir, ve onlara hiç bi giysinin yeterince kalın gelmemesidir.
   çocukları-biz- evden çıkarken gerekli hatırlatmaları yapmaktır, -50bin kere- "anahtarını aldın mı?" demektir..
  e-okulumuza bizden çok girmesidir,
  her gün düzenli olarak "şu kitapları yerlerine koy!" demektir.
  her çamaşır ütülediğinde çamaşır,çorap çekmecemi açıp nolursa olsun oraya dağınık demektir.
  nedense yerde bulduğu her saçın bana ait olduğunu düşünmesidir,
   ev ne kadar temiz olursa olsun çok kirli olduğunu düşünüp-bana- temizletmesidir,
  bütün diziler hakkında bilgi sahibi olmaktır...

ve daha niceleri!

Cuma, Nisan 20

Evde denemeyiniz!

Egosu şişik erkekler,
Hemcinslerine tatlım,hayatım hele hele kanka diyen insanlar,
Her plandan son anda cayanlar,
İnternette sürekli tripkolik modda olanlar,
Rap dinleyenler,
Bi dediği bi dediğini tutmayan insanlar,
Birilerinin yazdıklarını çarparak popi olmuş fenomenler(!),
Gömlek giyip bağrını hala göbeğine kadar açan erkekler,
Akasya Durağı'na gülen, Unutma Beni'yi hala izleyen insanlar,
Eşofmanın paçasını daraltan erkekler,
Parmak arası terlik giyen erkekler,
Yakışmadığını anlamayan, ısrarla mimik yapıp fotoğraf çeken insanlar,
Burger King'i sevmeyen insanlar,
Ofsaytı bilmeyen kızlar,
Sporun hiçbir dalına ilgi göstermeyen kişiler,

evlat olsa sevilmez lan.

Aile var!!

    Beyaz atlı prensimle geziyoruz işte çok yorulduk. Birazcık oturalım dedik. Gerçekten ileri gitmedik, bi amca cama çıkıp 'laaaannn defoluuunn aile vaaaarr' falan diye bağırmaya başlamaz mı. -O anda aklıma gelen ilk şey görünmezlik pelerini oldu yea. İcat edin ilk ben alcam valla. Ya da Harryden ödünç alalım nasolsa bitti artık filmler.- Öküz herif. Utandım lan. Tabi ben tırıs tırıs kalktım, bi de atı dizginlemekle uğraş. Çok utandım lan.  Daha da dovasa gelmem valla!


  Şu kız dergilerinde falan olurdu eskiden, çok utandığınız gülünç bi anı vs diye. Kesinlikle bu olurdu benimki. 

Salı, Nisan 17

Birbirini kaybetmis ikizler..

 Aradaki  -olmayan- 7 farkı bulunuz.

Sinan Güler vs Osman(arkadaşım)

Aria(pretty little liars) vs Bratz 

Cevher(survivor) vs Joakim Noah

Ömer Aşık(12 dev adam) vs Marshall(himym)


      Israrla benzettiğim fekat kabul ettiremediğim ikizler.

Pazartesi, Nisan 16

Kitap dedigin...

 Bazı kitapları birilerinden alıp okuyorum. Sonra öyle beğeniyorum ki, "neden satın almadım kii!" "bu kitap bende bulunmalııı!" diye hayıflanıyorum. Ama okumadığım bi kitabı almaktansa onu almak işime gelmiyo açıkçası. Sonra aklım,içim,herşeyim onlarda kalıyo.

  Kitap dediğin böyle içini okşiicak ya ne biliyim sarılmak isticeksin. Kundakçı öyleydi mesela. Kitabın fiziksek özellikleri de uygundu buna. Sarılıp uyurdum. Sayfaları yumuşacıktı. Öyle bi kitap istiyorum yea! Evde hala alıp okumadığım kitaplar var. Hep polisiye almışım çünkü. Öğh geldi artık. Böyle Kayıp Sembol, Melekler ve Şeytanlar tarzı bişeyler okumak istiyorum.

  İndirim de vardı yea %50! Yok arkadaş alacaklı olunca bulunmuyo. İçim gitti hep. Ah bi Elif Şafak ne biliyim Stephen King ming olaydı. -iki yazar arasındaki mükemmel benzerlik(!)- aman ne biliyim kitaplığıma baktım onları gördüm.


 Bana kitap tavsiye ediin! Ama okumalık değil almalık:))

Cumartesi, Nisan 14

zaman geriye aksın!

1-2 yıl öncesine dönmek istiyorum. Nikonların yaygın olmadığı zamanlara.

5-6 yıl öncesine dönmek istiyorum. En kaliteli fotoğrafların-yaygın olarak- 3.2 ile çekilen fotoğraflar olduğu zamanlara.

9-10 yıl öncesine dönmek istiyorum. Filmli fotoğraf makinamızla tek tük fotoğraflar çektiğimiz zamanlara.

.
.
..

50-60 yıl öncesine gidilsin istiyorum. Dedem şu mükemmel şeyle yine harika fotoğraflar çeksin istiyorum.


Sonra şu mükemmel şeyle çekilmiş daha çok fotoğrafla belki resim sergisi açmak istiyorum... Bununla çekilmiş fotoğraflar vesikalık boyutunda ya o kadar harika ki!

Yüzyüzeyken konusuruz

Kıyafetlerini küçük odaya koyma orda rutubet çok.


Tartışmaya açık bıraktım çayın altını.

 kendi evimde deplasmandayım.

   Bak yine söylüyorum ben mutsuz değilim sadece televizyon siyah beyaz.

sen benim sensizliğimin başlangıcı oldun.

Denize kıyısı olmayan insanları hiç sevemedim.


Şahidi olmak zorunda mıyız biz dünyanın dönüşünün?

Şehirlerin hüzünlerini sokak kedileri taşır.

    iklim değişimine inanmayan kuşlar göç etmeden buluşalım.

Poşet çaylara karşı bu savaşta demliklerin safındayım.

  Seni seviyorum ama bunları Yüzyüzeyken Konuşuruz.

Ben 15 dkya geliyorum sen çayı demle.

 
          Anahtar paspasın altında beni aramana gerek yok.
 
Bu bulutlar biraz kendine özen gösterse farklı anlamlar çıkartmaya çalışmazsın.

  Benim yıldızım senin şehrinden görünmüyor olabilir.

  ve burada kaybolmuş olmamız senin için diş fırçanı unutmandan daha büyük bir sorun değildi.


Annemin çiçekleriyle bakışıyorum sessiz sessiz.

   en yakın dostlarım banyonun sinekleri, en son gördüğüm kişi Bakkal Osman Abi..

önsözlerini atlayarak geçtiğin o çok ünlü olmayan kitaplarındaki gibi.

çayı sütle içmedim diye mi bu tantana?

Heev yu met Merve?

 Sahalara geri döndüm!

Evet sonunda üşenmeyi bıraktım ve yeniden blog açtım.

Bloglamaya da başlayacağım.

Coming soon...